İstanbul Kentsel Dönüşüm

[dilokullari]

Yaşam anı geçtikçe yaşantı düzeyinin artması önceki binaların evrim geçirdiğini farkına varabilirsiniz. Geçen her an yapılan yeni binalar tarafından yaşam tarzı daha iyi seviyeye geçmesiyle, birden çok önceki yapılarında tek bina tarzında değil kentsel dönüşüm yapısına büründürülmesi daha göze hitap eden görüntülü binaların oluşması sağlanmakta.

İstanbul kentsel dönüşüm projeleri sayesinde, insanların yaşam tarzı ve biçimi daha da güzel görünümlere dönüştürelerek rahat yaşamlar olmasını sağlamaktadır. Bu projelerin geçen her gün artması sayesinde birden çok insanın daha olumlu yaşantı sürdürmesi imkanlı hale imkan sağlamıştır. Bunun sayesinde inşaat mühendislerin daha da fazla proje yapmaları sağlanarak, metropol yaşantısına dönüşmesini oluşturmuşturlar. İnsanların yaşantılarına dair barınma ihtiyaçlarına veya aynı alanlarda çok fazla kişinin yaşama ihtiyacı, kentsel dönüşüm planlarının oluşmasına taban gereksinim olabilmektedir. Planlı bir yapımının sağlanmasına yönelik olabilerek yapılabilecek planlama etkinlikleri, farklı bir idari etkinliği olarak idarelerin mesul kısmına bağdaştırılmasına sebeb olmuştur. İdarenin yapması gereken bir görev olan bayındırlık planlaması; planların hazır hale getirilmesi, planlar doğrultusunda yürütümün yönetilmesi ve ya kurallara aykırı tutumların engellenmesi tarzında değişik ebatlarda karşılaşmaktayız. İmar planlama ve uygulama sürecinin üç belli amacı olmaktadır. Bunlar; düzenli, sağlıklı ve estetik kentleşme ismiyle ifade edilebilir. İmar planlama sürecinde idare, sahib olduğu sınırlı doğal kaynakları, gereksinimler bakımından en istenilen şekilde kullanılmak üzere bir çalışma mecburiyeti yapacaktır. Sistemli, estetik ve sağlıklı kentleşme şekillerinden ve niteliklerinden yoksun yerleşim alanlarında, kamusal hizmetler taleplerin gerisinde kalmış, kamu nizamının sağlanmasında zorluklar yaşanılmış, zanaat seviyesine sahip binalar yapılabilmesi veya şehrin estetik kıymetlerine istinaden biçiminde beklentileri bir hayal olarak kalmıştır.

Kentsel dönüşüm planlarının ilk nedenleri, eski zamanda inşaa edilmiş olan binaların fazlasıyla riskli yapılar olmasıdır. Kısıtlı saf kaynakların talepler kısmında en etkin şekilde kullanma imkanlarında; yapılaşma ve barınma ihtiyacının yoğunluğu dikkate alınarak, olabildiğince en kısa zamanda projelendirme sürecinin tamamlanması ve yapılaşmanın idarenin denetimi altında oluşması gerekmektedir. Bu gün gelinen noktada, Ülkemizde kentlerin planlama ve yapılaşma sürecinden oluşan nedenlerin çözülmesinde, doğal olayların riskinin oluşturduğu edisyon altında, adımlar atılmaya başlanmış, çözüm sürecinin parasal kaynakları konusunda alternatiflere bakılmış veya sosyal bakımdan sorunun çözümü süresinde genel bir kanaat oluşmuştur.